Thursday, October 25

Bilen bilir



Bilen bilir, ne çok severim sayın Piyale Madra'i. Çizgilerinde, ufacık bi titreklik ile 1001 çeşit duyguyu nasıl da güzel ilettiğine hep hayranlık duyarım. Genelde çok gülüyorum, karakterlerin tatlılıklarına, saflıklarına, o kadınla erkek arasındaki garip iletişim(sizliğ)e.

Ama bugün boğazıma bir şey oturdu kaldı.


Ben daha bilmiyorum bu nasıl bir duygudur, hala kanepenin ortasında, koruyucu kozada oturan oğlan rolündeyim. Gün gelecek aynı korkuları ben de hissedicem belki (Allah hissettirmesin)...

Çakma modernist laflardan, yapılan haberlerin, yorumların popülistliğinden yahut hayatın acı gerçeklerinden yahut milyonlarca farklı yapışkan, sarı/yeşil bir sıvıyla kaplı fikirlerden bahsederek ekranlarda gördüklerimize, gazetelerde okuduklarımıza bir kulp takıp sanallığı bilgisayar ekranlarından çıkarıp hayatımızın her anında yaşıyoruz. "Onlar"ın da, o acıların, ölümlerin de diğer her şey kadar gerçek olduğunu, hatta belki de diğer her şeyden çok daha gerçek olduğunu görüp, anlamazdan gelerek.


Üst kattakilerle çok fazla diyalog içinde değilim uzun zamandır, ama şu günahkar vücudumun tek bir dileği bile gerçekleşecekse, Allah orada olan, vatani görevini yapan kardeşlerimin ve onların ailelerinin yardımcısı olsun.

Thursday, October 18

when I was koparıying your head






ay didn't anywhere eöle oow ow kan saçmadım.....